Haber

Beş kişi idam edildi: ‘Duhok’ta TEM’de çalışıyordum’

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Duhok kentinden yola çıkan 5 kişinin Nusaybin’deki infazına ilişkin davanın bugün ilk duruşması görülürken, tutuklu sanıklardan Faris Akseven’in MİT, TEM ve JİTEM iddialarına, dikkat çekti Ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası isteyen Akseven, “Duhok’taki Türkiye TEM şubesi adına zorla çalıştırıldığını, Tolga isimli kişiden talimat aldığını” iddia etti. Akseven, tutuklu diğer sanıklardan Abdullah Kaplan’ın kendisini arayarak “Tolga isimli kişinin talimatı üzerine Irak’tan gelen bir aileyi öldürmek zorunda kaldıklarını” söylediğini öne sürdü.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Avukat Mehmet Okatan ise ölenlerden ikisinin tanınmış din görevlisi olduğunu belirterek, “Bu sıradan bir cinayet değil, arkasında siyasi saikler var” dedi. Bunu böyle görürsek yanılıyoruz. Bu insanlar sadece ateş ediyor” dedi.

IRAK’TAKİ BİLGİLER…

Silahlı saldırıda 39 yaşındaki Hindirin Abdullah Salih, 63 yaşındaki Wahide Haydar Casım ve 69 yaşındaki Abdullah Salih Mustafa, 75 yaşındaki Çimen Şahin Halid ve 45 yaşındaki olay yerindeydi. Mardin-Nusaybin karayolu Yeniköy ilçesinde 19 Ocak 2023 günü saat 00:30’da Duhok plakalı cipe karşı. Ahmed Celaleddin İbrahim Bêzelî ise ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanede yaşamını yitirdi. Abdullah Salih Mustafa ve Ahmed Celaleddin İbrahim, Behdinan bölgesinin tanınmış iki din görevlisiydi.

Saldırının ardından Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Abdullah Kaplan, Faris Akseven, Murat Yiğit, İbrahim Doğan ve Çiğdem Bozkurt gözaltına alındı. Zanlılar ilk ifadelerinde saldırıyı “hırsızlık” amaçlı gerçekleştirdiklerini iddia etti. İddianamede tutuklu sanıklar Kaplan, Akseven ve sanıklar hakkında “kasten öldürme”, “nitelikli yağma” ve “ateşli silah ve mermilerini satın almak, nakletmek veya bulundurmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 11 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istendi. tutuklu sanık Yiğit. Tutuksuz sanık İbrahim Doğan hakkında “Ateşli silah ve mermileri izinsiz sokmak, imal etmek, yurda sokmak ve satmak” suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istendi.

DUHOKLU YAKINLAR DA KATILDI

Söz konusu cinayetlerin bugün Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında ikisi tutuklu dört sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya Duhok’ta öldürülen 5 kişinin yakınları da katıldı. İlk olarak “aralarındaki muhalefet” nedeniyle tutuklanan sanık Akseven dinlenirken, Kaplan salondan çıkarıldı.

‘DERİN DEVLETLER TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİM’

Mahkeme başkanı birinci ve ikinci kelimeleri arasındaki farkı sorduğunda Akseven, “derin devletçiler tarafından tehdit edildiği için ilk ifadesinde hiçbir şey söylemediğini” iddia etti. Melika K. isimli bir kadınla tanıştığını ve kadının babasının derin devletçi olduğunu söyleyerek kendisini tehdit ettiğini öne süren Akseven, bu haliyle olaya karıştığını savundu.

‘DUHOK’TA TEM İÇİN ÇALIŞIYORUM’

Tolga ve Uğur isimli kişilerin kendisini MİT ve JİTEM ile tehdit ettiğini kaydeden Akseven, Duhok’taki Türkiye TEM şubesinde çalışmaya zorlandığını, Tolga isimli bir kişiden talimat aldığını ve sürekli yok etmekle tehdit edildiğini iddia etti. onun ailesi. Akseven şöyle devam etti:

“Tolga aradı ve ‘Abdullah bunlardan daha önce çok yaptı, senden 2’ye 5 tane istiyorum’ dedi. Dediği gibi Irak’tan gelen bir aileyi öldürelim dedi.

‘JANDARMAYA YAKIN BİR YERDE İŞLENMİŞTİR’

Şikayetçinin avukatı Mehmet Okatan, “Jandarma yakınlarına eylem yapıyorsunuz. Bu cesareti kimden aldınız?” sorusu üzerine Akseven, “Ben almadım, Abdullah aldı. Abdullah, çevresine kendini derin devlet olarak tanıtıyordu, cesaretini oradan aldı. Abdullah Kaplan, KOM’da adını Aydın olarak söylüyordu” yanıtını verdi.

‘IRAKLI BİRİSİYLE KONUŞUYORDU’

Duruşmada savunmasını yapan sanık Abdullah Kaplan da cinayetleri Akseven’in işlediğini savunarak “Faris işledi, üzerime attı” diyerek şu iddialarda bulundu:

“Yoldayken öndeki arabanın tekerleğinin patlak olduğunu söyledi. Arabayı durdurdu sonra arabadakileri öldürdü. Neden yaptığını sordum, beni de öldürmekle tehdit etti. Faris Irak numarasından bana bir şeyler yazıp diğer numaradan atmasını söylerdi.Olaydan haberim yoktu.Yolda arabayı durdurduğumda duydum.Faris beni farklı isimlerle tanıştırdı. Gösteriş yapmak için Irak’tan biriyle konuşuyordu kim olduğunu bilmiyorum olaydan sonra arabadan indi ve benden müziğin sesini açmamı istedi.

‘IRAK’TA KULLANILAN NUMARA BULUNURSA HER ŞEY ORTAYA ÇIKACAK’

Telefonla konuştu, duymamı istedi. Faris istediği için kendimizi devlet adına çalışan bireyler olarak tanıtıyorduk. Bunu Irak’taki kız arkadaşına hava atmak için yapıyordu. İki Irak numarası vardı. Bana Irak numarasından mesaj atıyordu, ben de onun Türkiye numarasına mesaj atıyordum. Faris’in kullandığı Irak numarası bulunursa her şey ortaya çıkacaktır. Ben itiraf edince Faris konuşmaya başladı.”

‘CİNAYETİN SİYASİ HİSSEDARLARLA TAMAMLANMIŞ OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRIN’

Ardından tutuksuz sanıklar Murat Yiğit ve İbrahim Doğan’ın ifadelerine geçildi, ardından avukatların ifadelerine geçildi. Şikayetçinin avukatları, cinayetlerin siyasi saiklerle işlenip işlenmediğini araştırmak istedi.

AİLE TEPKİSİYLE: KİMSE DİN ÖĞRENCİSİNİ ÖLDÜRMEZ

Katledilenlerin yakınlarından Harbi Celaleddin, “Öncelikle bu mahkemenin gerçeği ortaya çıkarmasını bekliyorum. Bu suçta parmağı olan herkesin mahkeme önünde yargılanıp cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu cinayetle ilgili gerçek ortaya çıkacak.”

“Bu cinayet hırsızlıktan işlenen bir cinayet değildir” sözlerini kullanan Celaleddin, şöyle devam etti:

“Gördüğünüz gibi burada bulunan kişiler çocuk. Bunları yönetenlerin farklı kişiler olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu kasten işlenen bir cinayettir. Bu kadar kolay bir cinayet değildir. Bu kişiler alim kişilerdir. Kimse bu alimleri öldürmez. Bunun arkasında farklı nedenler olduğunu düşünüyoruz” dedi. “Gerçeğin ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Hem Irak halkı hem de Türkiye halkı asıl faillerin kim olduğunu merak ediyor. Planlı bir cinayet olduğunu düşünüyoruz ve mahkemenin gerçeği ortaya çıkarmasını istiyoruz. Yakınlarımız bu kişiler tarafından vahşice katledildi. Cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.

‘Sıradan bir cinayet değil’

Ardından müştekinin avukatı Mehmet Okatan, öldürülen Abdullah Celaleddin’in Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde tanınmış bir din alimi olduğunu belirterek, cinayetlerin Türkiye’de işlenen siyasi cinayetlerle benzerliğine dikkat çekti. 90’lar.

‘KÜRDİSTAN’DA TUTUKLANAN ÜÇ İSİM KESİNLİKLE DUYULMALI’

Okatan, “Bunu klasik bir cinayet ve şantaj olarak görürsek yanılıyoruz. Bunlar sadece kiralık katiller. İşini iyi bilen tetikçiler. Faris’in yıllardır orada istihbarat amaçlı olduğunu ya da bunu yapan kişinin olduğunu düşünüyoruz.” Orada bir değerlendirme yapılıyor. Bu sıradan bir cinayet değil, arkasında siyasi saikler var. Soruşturma bu yönde yürütülmedi. Behçet D., Muaz D. ve Davut Ö. Olayla ilgili olarak Kürdistan bölgesinde gözaltına alınanlar, 4 ay tutuklu kaldıktan sonra sınırdan teslim edildi. Bu kişilerin seslerinin duyulmasını istiyoruz.”

ERBİL’E SORUŞTURMA OLUP OLMADIĞI SORULACAK

Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından Akseven ve Kaplan’ın tutukluluk hallerinin devamına, Çiğdem B.’nin zorla getirilmesine, sanıkların şirket ve banka hesaplarındaki kayıtların istenmesine, bilirkişi incelemesi yapılmasına ve orada olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yürütülen bir soruşturmaydı. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 20 Ekim’e erteledi. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu